Asliye Ceza Mahkemesi ve Görevi

Asliye Ceza Mahkemesi ve Görevi

Esas olan; kişi hak ve hürriyetlerinin korunması, bunlara kısıtlama getirilecekse de “Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması” başlıklı Anayasa m.13’de öngörülen unsurların uygulanmasıdır. Ceza soruşturmasının başlatılma saiki ile ilgili birçok spekülatif açıklama yapılıp tahminler ortaya koyulabilir. Başlangıç cümlesi olsun; hukuk düzeninde samimi olarak iyileşme isteniyorsa, her birey için eşit ve dürüst hukuk güvenliği hakkı sağlanmalı, yargı ve usul kuralları keyfi kullanılmamalı, “terör”, “örgüt” ve “ifade hürriyeti” kavramları üzerinden öngörülen kısıtlamalar kötü uygulanmamalı, “hukuka uygun yol ve yöntemler”, … Uzun yıllardır Türkiye’de adli kolluğun ve istinaf (bölge adliye) mahkemelerinin kurulup faaliyete geçirilmesi konuşulur. “Yayın” kavramı radyo ve televizyon için kullanılırken, basılı eserler için “yayım” kullanılır. Ancak günlük kullanımda “yayın” kelimesinin tercih edildiği görülmektedir. Her ikisi de, düşünce açıklama hürriyetinin bir kullanım biçimi olan ve demokratik toplumda halkın haber alma hakkını ve dolayısıyla da haber verme hakkını … Bu yazının konusunu; Yargıtay’ın bozma kararına uyduktan sonra ilk derece mahkemesinin veya bölge adliye mahkemesinin ne şekilde hareket edeceği, sanık aleyhine hangi durumlarda karar verip veremeyeceği, sanığın ifadesini hangi durumlarda alıp almayacağı oluşturmaktadır.

Maddesinde suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama (kara para aklama) suçu düzenlenmiştir. Maddenin ilk fıkrasında suçun tanımına dokunulmaksızın, ceza miktarı 2009 yılında yapılan değişiklikle artırılmış ve yine maddeye aynı değişiklikle ikinci fıkra olarak suçun konusunu oluşturan malvarlığı değerini kabul suçu eklenmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” adı altında Kanun Teklifi verilmiş olup, bu Teklifinin 29. Maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” başlığı altında 217/A maddesi ile yeni bir suç tipinin eklenmesinin amaçlandığı görülmektedir.Bu yazımızda, TCK’ya eklenmesi teklif edilen 217/A maddesinde düzenlenmesi önerilen suç incelenecek ve bu suç tipine ilişkin eleştirilerimize yer verilecektir. Maddenin ilk fıkrasında kara para aklama suçu seçimlik hareketli düzenlenirken, 2009 yılında suçun konusunu oluşturan malvarlığı değerini kabul suçu m.282’ye 2. 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) m.216’da düzenlenen Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçunun tatbikinde dikkate alınması gereken hususlara ve uygulamada yaşanan sorunların Anayasa ile İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi (İHAS) tarafından güvence altına alınan temel hak ve özgürlükler açısından yarattığı sakıncalara daha önceki yazılarımızda değinme fırsatımız olmuştu . Bu yazımızda, daha spesifik olarak, TCK m.216/3’de düzenlenen Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama suçu hakkında birtakım tespit ve değerlendirmede bulunulacak ve Anayasa Mahkemesi (AYM) ile İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM) kararlarından örnekler sunulacaktır. İmar ve Bina Güvenliği Mevzuatımız bugüne kadar sayısız değişikliğe uğramış olup; temel maddelerin yanında birçok ek maddeler ve geçici maddeler içermektedir. Hukuk elbette zaman içerisinde değişebilir, gelişen ihtiyaçlara göre mevzuat güncellenebilir. Ancak konu can ve mal güvenliği olduğunda, istikrarlı ve uygulanabilir bir mevzuatın ve bu mevzuatın tavizsiz şekilde uygulanmasının zorunluluk olduğu da bir gerçektir. Özellikle “imar barışı” gibi geçici düzenlemeler, “istikrarlı ve uygulanabilir mevzuat” ve “tavizsiz uygulama” gerekliliklerinin yerine getirilmesinin önünde bir engeldir.

  • Fıkrada öngörülen yasağın SEGBİS’i de kapsayıp kapsamadığı, bunun sanığın savunma hakkını zedeleyip zedelemeyeceği veya dürüst yargılanma hakkına aykırı olup olmayacağı değil, 299.
  • İkinci fıkrada öngörülen taksitlendirmelerde ve herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerinde kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanır.

Adli kontrol müessesi 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m.109 ila m.115’de düzenlenmiştir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez”. Bu yazımızda; kolluk görevlileri tarafından Cumhuriyet Savcısının emir ve talimatı olmaksızın ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 140. Maddesi uyarınca verilmiş teknik araçlarla izleme kararı olmaksızın, suç şüphesi altındaki sanığa kameraların yakınlaştırılması, belli bir yere odaklanma özellikleri de kullanılmak suretiyle MOBESE (Mobil Elektronik Sistem Entegrasyonu) kameraları aracılığıyla izlenmesi ve delil toplanması, bu şekilde elde edilen delillerin hukuka aykırılığı kaleme alınmıştır. Süreli veya süresiz yayınlar, kanunun gösterdiği suçların soruşturma veya kovuşturmasına geçilmiş olması hallerinde hâkim kararıyla; Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, millî güvenliğin, kamu düzeninin, genel ahlâkın korunması ve suçların önlenmesi bakımından gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle toplatılabilir. Toplatma kararı veren yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hâkime bildirir; hâkim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, toplatma kararı hükümsüz sayılır. Kanunlar özellikle bir mahkemeyi yetkili ve görevli kılmışsa yargılamayı o mahkeme yapar. Sulh ceza hakimliği, ağır ceza mahkemeleri ve diğer özel mahkemelerin görevleri dışında kalan tüm dava ve işlere asliye ceza mahkemelerince bakılır. Özel veya genel kanunlar, suç vasfı ve ceza miktarına bakmaksızın asliye ceza mahkemesini özellikle görevli kılmışsa, özel düzenleme nedeniyle de asliye ceza mahkemesi görevli kabul edilir (5235 Sayılı Kanun md. 11/1). Yukarıda da bahsedildiği üzere mevzuat hükümlerine aykırılık halinde işyeri ruhsatının iptal edilmesi, bu itibarla işyerinin kapatılması mümkündür.

Bu tarihte BTK, vatandaşları yasa dışı kumar gibi sitelere yönlendiren yurtiçi kaynaklı SMS’lerin önüne geçebilmek için 4 numaradan oluşan kod sistemini gece yarısından itibaren devreye alacak. 11 Aralık’tan sonra BTK kararı ile alfanümerik başlığa sahip SMS’leri başlatan işletmeci bilgisi, söz konusu mesajların sonunda yer alacak. Düzenleme yürürlüğe girdiğinde, istek dışı SMS yollayan tarafların tespiti daha kolay şekilde yapılabilecek. Mesajların sonunda yer alacak 4 haneli kodlar şu anda BTK’nın web sayfasında yayınlandı. Buradaki amaç Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın operatörü ve izinsiz SMS göndereni tespit etmesini kolaylaştırmak. Bu düzenleme sadece “başlıklı SMS” denilen gönderen kısmında numara yerine gönderenin adının yazdığı yurtiçinden gönderilen SMS’leri kapsayacak. B) Aylık, ek gösterge, ödenek, yargı ödeneği, ek ödeme, malî, sosyal hak ve yardımlar ile diğer hakları yönünden emsali adli veya idari yargıya mensup hâkim ve savcılar, bunların dışındaki hak ve yükümlülükler yönünden ise bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki mevzuat hükümleri uygulanmaya devam edilmek suretiyle Millî Savunma Bakanlığınca mevcut sınıflarında, Bakanlık veya Genelkurmay Başkanlığının hukuk hizmetleri kadrolarına atanırlar. Bunlardan, emeklilik hakkını elde edenlerden yaş haddinden önce bu görevlerden kendi istekleriyle ayrılacaklara ödenecek tazminata ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. (1) Üst Kurulca sıralama ihalesi yapılıp, karasal yayın lisansları verilene kadar geçecek süre içerisinde, sadece 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun geçici 6 ncı maddesi uyarınca karasal ortamda yayında olan radyo ve televizyon kuruluşları, Üst Kurulca yayın yapmalarına müsaade edilmiş olan yerleşim yerleri ile sınırlı olmak kaydıyla, yayınlarına devam ederler.

Bu yorumun, temsili demokrasi amacına hizmete elverişli ve gerekli olduğu ileri sürülmektedir. Bu yazımızda ele alacağımız konular; hekimlerin ceza sorumlulukları, uyguladıkları tedavilerde ve sonlarında yaşanacak sorunların 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 26. Maddesi kapsamında hukuka uygunluk nedenlerinden yararlanıp yaralanamayacaklarını, kamu veya özel hastanelerinde çalışan hekimler hakkında soruşturma başlatılırken soruşturma izni alınıp alınmaması gerektiğini ve mesleki hata (tıbbi hata) olarak bilinen malpraktis/tıbbi hata ele alınmıştır. Bu yazımızda; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Gizli soruşturmacı ve teknik araçlarla izleme” başlıklı altıncı bölümünde yer alan, gizli soruşturmacı görevlendirmesini düzenleyen, m.139’da tanımlanan ve görev alanı çizilen gizli soruşturmacının ne olduğunu, görevlendirilen kişi tarafından toplanan delillerin 28 Mart Paribahis tarihinde, m.139’un 4. Fıkrasına eklenen ek cümle ile hangi sınırlar çerçevesinde bu görevi yerine getirebileceği ve elde ettiği delillerin hukuka aykırılığı ele alınmıştır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Ceza Sorumluluğunun Esasları” başlıklı ikinci kısmının beşinci bölümünde yer alan “Zincirleme suç” başlıklı 43.

(2) Bu madde, ancak ilgili kanunda açıkça hüküm bulunan hallerde uygulanabilir. Son olarak Kabahatler Kanunundan esinlenerek aynı düzenlemenin disiplin hukuku için de “disiplin usul kanunu” olarak düzenlenmesi gerektiğini ifade etmek istiyoruz. Bu maddeye göre cezayı kolluk verecek olup, belediye cezaları içinde yer almamaktadır. Bu hükmün de, yıllardır her yıl yaşanan, özensiz kurban manzaralarından esinlenerek konulduğu anlaşılmaktadır. Gerçi, ülkemizde kurban dışında da hayvan kesiminin rasgele her yerde ve her koşulda yapıldığı bilinmekte olup, bu hükmün bunu önleme amacına hizmet etmesi beklenmektedir. Maddenin (2) numaralı bendi,aynı fiilin ağırlaştırılmış halini düzenlemektedir. Bu fiilin “yemek pişirme servis yerlerinde” işlenmesi halinde ceza miktarı artırılmıştır (500 liradan 5.000 liraya kadar). Anılan madde ile, umumun faydalandığı mekanlarda halkı rahatsız edecek faaliyetler cezalandırılmıştır.

Hukukun evrensel ilke ve esasları; demokratik hukuk toplumlarının vazgeçilemez ve devredilemez değerleri olup, herkes tarafından bilinmesi gereken kanunun ve uygulamanın temel kaynaklarıdır. Bu ilke ve esaslar, insanlık tarihinin yüzyıllara yayılan çekişmeleri, kavgaları ve savaşları neticesinde 20. Yüzyılın sonlarına doğru netleşmiş ve birçok uluslararası sözleşme ile anayasada yerini bulmuştur. Hukukun evrensel ilke ve esasları arasında altlık üstlük ilişkisi olmayıp, birbirine eşittir ve hepsi aynı önemi haizdir. Yağma suçu, mülkiyet hakkının Ceza Hukuku yoluyla korunması bakımından önemli bir suç tipidir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.148’de düzenlenen bu suç , farklı suç tiplerini ihtiva etmesi yönüyle bileşik suçtur. Bu nedenle, mağdurun cebir veya tehdit yoluyla malı teslime ya da karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde suç oluşacak (m.148/1) ve fail gerçekleştirdiği cebirden veya tehditten dolayı ayrıca cezalandırılmayacaktır. Fıkrasında; “Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.” ifadesine yer verilmekle, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma/hürriyeti tahdit suçunun temel hali düzenlenmektedir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Takdiri indirim nedenleri” başlıklı 62. Maddesine göre; “Fail yararına cezayı hafifletecek takdiri nedenlerin varlığı halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine, müebbet hapis; müebbet hapis cezası yerine, yirmi beş yıl hapis cezası verilir. Takdiri indirim nedeni olarak, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar gözönünde bulundurulabilir. Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102 ila 105.

Dersin esas konusunu ise ceza muhakemesi süjeleri, bunların yetkileri ve birbirleriyle ilişkileri, ceza muhakemesi işlemleri, koruma tedbirleri, soruşturma ve kovuşturma evreleri ve kanun yolları teşkil etmektedir. Bu bağlamda derste; modern devlet öncesi siyasal iktidar tipleri olarak “Antik Yunan Site Devleti”, “İmparatorluk” ve “Feodal Devlet” ele alınacak, sonra da “modern devletin doğuşu”, “ulusal bir boyut kazanması”, “gelişimi” ve “küreselleşme olgusu ile birlikte geçirmekte olduğu dönüşüm” konuları ele alınacaktır. Butün bu süreçlerde, devletin aldığı siyasi-hukuki biçimin yanı sıra, söz konusu dönelere damga vuran düşünürlerin; devletin kaynağı, amacı, meşruiyeti, fertlerle ilişkisi… Gibi temel siyasi-hukuki konulara ilişkin görüşlerine de yer verilecektir. Bu ders kapsamında; toplum yaşamı ve toplumsal düzen kuralları ve bu bağlamda hukukun toplumdaki işlevi ile hukuk kurallarının örf ve adet, ahlak ve din kuralları ile karşılaştırılması, farklı yönlerinin ortaya konulması, hukukun kaynakları ve bölümleri, hukukun temel kavramlarından birisini oluşturan hak kavramı, hukuki olay, eylem ve işlemler ile yargı örgütü kapsamlı bir şekilde incelenir. Ayrıca, hukukta normlar hiyerarşisi kavramı ile fonksiyonları, pozitif hukuk, tabii hukuk ve kavramları incelenir. Geçici Madde 8.- Anayasa ile kabul edilmiş olan yeni organ, kurum ve kurulların kuruluş, görev, yetki ve işleyişleri ile ilgili kanunlarla, Anayasada konulması veya değiştirilmesi öngörülen diğer kanunlar, Anayasanın kabulünden başlayarak Kurucu Meclisin görev süresi içerisinde, bu süre içerisinde yetiştirilemeyenler, seçimle gelen Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk toplantısını izleyen bir yıl sonuna kadar çıkartılır. Adalet Bakanı soruşturma ve inceleme işlemlerini, hakkında soruşturma ve inceleme yapılacak olandan daha kıdemli hâkim veya savcı eliyle de yaptırabilir. Genelkurmay Başkanı, bu görev ve yetkilerinden dolayı Başbakana karşı sorumludur.Millî Savunma Bakanlığının, Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıkları ile görev ilişkileri ve yetki alanı kanunla düzenlenir. Sporun geliştirilmesiMadde 59.- Devlet, her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder.Devlet başarılı sporcuyu korur. D. Kamu tüzelkişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme araçlarından, yararlanma hakkıMadde 31.- Kişiler ve siyasî partiler, kamu tüzelkişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme ve yayım araçlarından yararlanma hakkına sahiptir. Değişiklik Teklifine göre (m.17), TBMM’ye Hâkimler ve Savcılar Kuruluna altı üye seçme yetkisi tanınması ve özellikle de üye seçiminde birinci turda üçte iki, ikinci turda beşte üç çoğunluk aranması, bu turda da çoğunluk sağlanamazsa en çok oy alan iki aday arasından ad çekme usûlüyle seçim yapılması, bağımsızlık açısından önemlidir.